27 Şubat 2011 Pazar

Yeme de Yanında Yat : Yalancı Mantı ( a.k.a. Olmuyor Olmuyor!)

Her hafta yaza yaza birşey farkettim: yeme düzenimin sabit bir döngüsü var. Hafta başındaki süper motivasyonum, şairane diyet aşkım, cuma günü geldiğinde kendini "bu hafta iyi yedim, kesin kilo vermişimdir, bu akşam da biraz kaçırsam birşey olmaz"a, cumartesi günü "zaten dün yoldan çıktım, bugün de yesem ne çıkar"a, pazar günüyse "battı balık yan gider, ee Çınar, bugün ne yaramazlık yapalım?"a bırakıyor. Suçluluk duygusuyla pazartesi başlıyor, hafta sonu gelince rejim yine kaçıyor.

Bu post'a bu giriş neden diyeceksiniz? (Gerçi beni tanıyanlar şaşırmaz ama neys) Herşeyi itiraf edip kendimi utandırırsam bir daha yapmam diye ümit ediyorum: Sabah gözlerimi açmamın sebebi acıkmış olmamdı. Açar açmaz da ilk söylediğim söz "açım" oldu haliyle. Brunch'a mı gitsek, yok çok vakit alır, derken - sanki daha az vakit alıcakmışçasına - muffin, omlet ve sosis pişirmeye karar verdik. Çüş, dimi? E yani. Yaptık da, ama çok açtık, yedik, burada resimleri yok yani.

İnanmayacaksınız belki ama akşam oldu ve ben yine acıktım. Çınar, sadece oburluğuna kabul etti "yalancı mantı" teklifimi. Hani çocukluğunuzda yemişsinizdir belki, evde mantı yoktur, ama the next best thing olarak makarna, kıyma ve yoğurt vardır. Midye makarnaya soğanlı kıyma, üstüne sarımsaklı yoğurt, üstüne kırmızı biberli yağ, en tepesine de sumak nane neyin evde bulduğunuz envai çeşit baharatı da ekleyince, yemeden yanında öylece uzanıp kirpiklerini kırpıştırmak gelir insanın içinden. Tavsiyem: bol bol pişirin, gözünüz doyana kadar yiyin. Benim gibi rejimdeyseniz, sadece yanında yatsanız da olur, yemeden yani. Keza çok belli oluyor mu bilmiyorum ama hala etkisindeyim. Off, of.



Demek ki haftasonları benim için sakat. Acaba cumaları disiplini bozmasam, cumartesi ve pazarı da sağlam geçirebilir miyim?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder