16 Mart 2011 Çarşamba

Comeback - Bak bi de bu var: Kerametli hologramlar, maşallah maşallah!


Efenim, çok şükela ola ki blogspot yasağımız kalktı ve ben de yazmaya devam edebiliyorum. Belki saçma gelecek size, ama kanuni haklarım dahilinde istediğim websayfasına girip de blog yazamayacaksam hiç yazmam daha iyi demiştim ilk yasaklandığında. Öyle yaramaz lise çocukları gibi, bak sen bana yasakladın ama nanik işte girebiliyorum yapmak pek istemedim. Bilmiyorum belki de yanlış olan benim. Ama maalesef başka türlüsünü yapmak içimden gelmedi.

Geçici olarak veremediğim rahatsızlık sebebiyle özür dilerim.

Here, I am, back again ve show goes on.

Bu sürede de, uzun zamandır yazmak isteyip de altını dolduramayacağımdan korktuğum bir mevzuyu nihayet sizinle paylaşabilecek hale geldim. Diye düşünüyorum en azından. Neyse artık ona siz karar verirsiniz: Şu son zamanlarda milletin kolunda olur olmaz gördüğünüz çirkin plastik bileklikler var ya, hologramlı, iyon neyin yayıyo. İşte konumuz budur.

Benim görebildiğim kadarıyla iki ayrı marka satıyor bunları, biri "Power Balance" (bir bileziğin fiyatı 50tl civarı) diğeri de EFX (bunu da 70tl civarında satıyorlar) Aslında yurtdışında kolyeleri vs de satılmaktadır ama nedense bizim ülke sınırlarımızdan içeri sadece bilezikler girebilmektedir an itibariyle.

Efenim neden bu kadar para verip bu bilezikleri alayım ki diyeceksiniz, zaten şu anda takanların pek çoğu da soranlara "yok ben zaten parasıyla almadım hediye geldi, arkadaşım verdi anısı var bende, bilezik hoşuma gitti hologramı için takmıyorum" gibi türlü bahaneler sunmaktadırlar. Cevap da şu ki, hiçbirşeyi almak zorunda falan değilsiniz. Hani ne işe yarıyormuş canım, onu soruyorum? derseniz de, rivayet o ki, bileziğin üzerindeki özel tasarlanmış hologram sizi fiziksel potansiyelinizin doruklarına çıkarıyormuş. Yani daha enerjik, daha esnek, daha dengeli, daha stressiz kılıyormuş. (Ne demekse artık, bilmiyorum anladınız mı onu siz) Bu iki markanın websayfalarında biraz gezerseniz pek çok ünlünün, ama özellikle de sporcuların bileğinde bu bilezikleri görebilirsiniz.

Ronaldo




P. Diddy


Kral Abdullah - zuhaa !
Nasıl mı? Hani bir negatif iyon mevzuu vardı, şurada bahsetmiştik, hani vücut metabolik tepkimelerin sonunda pozitif yüklü oluodu, bu iyonların kendilerini sağlıklı bir biçimde dengeleyebilmeleri için antioksidan almamız gerekiyordu ki eksik olan elektronları vücudumuzun (ve tabii DNA'mızın) yapısını bozarak değil, antioksidanlar üzerinden dışarıdan alsın - ki erkencecik yaşlanmayalım, hastalanmayalım. Şimdi bi de düşünün ki, 7/24 radyasyona maruz yaşıyoruz, ekran başında, mikrodalganın önünde, akıllı telefonlarımız sayesinde her yerde ve bu radyasyonun etkisiyle çooook ama çok daha fazla negatif iyona ihtiyacımız var. E bu negatif iyonlar aslında sadece antioksida yiyeceklerde değil, aynı zamanda doğada da varmış, deniz kenarında, şelalede, ormanda vs. Ama her dakika şelale başında mangala da gidilmeyeceğine göre, o zaman tek çare herkesin kendi iyonunu yanında taşıması. Demişler, sonra da nasıl yapalım demişler, bi hologram üretelim, basalım içine iyonları, hologramı da basalım çirkin bi silikona, herkes bileğine boynuna neyin taksın. İyonlar takan kişinin vücuduna kaçsın, hiç bitmesin bileziğin iyonları, hem de sonsuza kadar.

Şimdi bu son bölümden ben hala şüpheliyim, bir holograma iyon nasıl basılır, nasıl bu iyonlar sonsuza kadar bitmez - çok bir mistik geliyor. Ama birgün çok moralim bozukken ettim bir salaklık, bastım 50tl'yi aldım bu bileziklerden.

Şimdi buradan sonrası tricky, çünkü herşeye rağmen placebo etkisi olabilir bu yaşadıklarım. Ama bileziği taktığım andan itibaren, banyo vs dışında hiç çıkarmadım. Bu bir ayı (kendi standartlarımda) inanılmaz sakin, huzurlu ve dengeli geçirdim. Sonra bileziği yanlışlıkla anneme verdim, almayı unuttum. 1 hafta annemde kalan bilezik, anlattığı kadarıyla annemde pek bir değişiklik yaratmamış olsa da (gerçi telefonda neşeli neşeli şakıyordu ne zaman konuştuysam o ayrı) ben o bir haftayı nasıl geçirdim bilmiyorum. O sakin, dengeli halim gitmiş, gergin, üzgün bi kız olmuştum - işin en acıklısı nedenini bile bilmiyordum. Sonra annemden bileziği geri aldım, ve herşey tekrar yoluna girdi. Ben ve bileziğim halen mutlu mesut yaşıyoruz. Fin.

Hayır yalan yok, hani parasını verdik nasıl çevirecez die de uğraşmıyorum. Hatta üstüne basa basa söylüyorum ki belki de bütün bu olanların bilezikle hiçbir alakası yoktur. Ve hatta bu bilezikler mucizevi şeyler, bi takan bi daa doktora gitmiyormuş ve hatta sonsuzsa kadar yaşıyormuş falan hiiiiç hiç demiyorum, amanın yannış anlaşılmasın. Zira bir iki kişi daha benim gibi yararını gördüğünü söylüyor, ben de bunu size iletiyorum, olayım budur. Hani bir denemek isterseniz, mutlaka bir arkadaşınızın bileğinde vardır, buyrun deneyin, aha da aşağıya bilezik işe yarıyor mu testi koyuyorum. Almak isterseniz de bilezikleri internetten veya spor mağazalarından temin edebilirsiniz.

Herşeyin ötesinde, en çok da merak ettiğim, sizde bu bileziklerden var mı, ve taktığınız andan itibaren hayatınızda bir değişiklik oldu mu? Olduysa da söyleyin, olmadıysa da. Kızmam etmem yani. :)

Hadi görüşmeceee,

D.





2 yorum:

  1. Bende aldım ama içini açmayı düşünüyorum acaba içinde ne var bıcakla kesip içine bakacam. çünkü bu denge oalyı bazı arkdaşlarda tutuyor ama bende bi türlü tutmadı sadece masa tenisi oynarken çok güzel oynadığımı fark ettim ama halen emrak editoyurm acaba içindeki şey ne içindene eğer bişy çıkmazsa yalan olduğunu kanıtlyacam. irtibata geçmek ve içinden ne çıktığını görmek isteren msn adresim. xpoyrazx@hotmail.fr sonu com değil fr yanlış ekleme sakın. byess

    YanıtlaSil
  2. tekrar entry gireyim istedim, insanları yanlış yönlendirmeyelim. bendeki bileklik sahteymiş. gerçekleri işe yarıyormuş xpoyrazx@hotmail.fr

    YanıtlaSil